Geçtiğimiz senelerde İznik Gölü’nün 20 metre açığında keşfedilen bazilikada, üzerinde Aziz Nikolas’ın ismi ve figürü olan kolye ucu bulundu.
Bölgede 1065 yılında yaşanan büyük depremdeki çökmenin etkisi ya da suların yükselmesiyle gölün içine gömüldüğü tahmin edilen bazilikada, Bursa Uludağ Üniversitesi’nden Prof. Dr. Mustafa Şahin başkanlığında su altı kazıları yapılıyor.
Araştırma ekibi, bu sezon Ağustos ayından itibaren bölgede kazılar yürütüyor. Yapılan çalışmalarda, üzerinde Aziz Nikolas’ın ismi ve figürü olan kolye ucu da dahil olmak üzere çok sayıda buluntu ortaya çıkartıldı.
Bir hacıya ait olduğu düşünülen kolye ucunun bulunması, bazilikanın o dönemde hacı kilisesi olduğuna dair bir kanıt olarak yorumlanıyor. Ortasında Aziz Nikolas figürü, bir yanında yukarıdan aşağı “Hagios”, diğer tarafında “Nikolaos” yazan kolye ucu İznik Müzesi’ne teslim edildi.
Araştırmacılar, önümüzdeki kazı sezonunda 1. Konsil’in burada gerçekten toplanıp toplanmadığını belirlemek için önemli bilgi, bulgu ve belgelere ulaşmayı hedefliyor.
Gömülerek terk edilmiş
Bu sezon “12-B” olarak adlandırılan alanda kazı yaptıklarını belirten İznik Gölü Bazilikal Kilisesi Su altı Kazıları Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şahin, şu soruyu yanıtlamaya çalıştıklarını belirtiyor: “Kilisenin tamamı mı gömülerek terk edildi, yoksa sadece ‘U’ şeklindeki, havuz ya da kuyu olarak değerlendirdiğimiz bölüm mü gömülerek terk edildi?”
Şahin, “Geçmiş olduğumuz iki aylık süre zarfında şunu anladık ki sadece atrium (avlu) bölümünde bulunan ‘U’ şeklindeki yapı, yani kırılan mimari bloklarla gömülerek terk edilmiş. Bunun dışında yapı genelinde herhangi bir şekilde kırılan mimari bloklarla gömü söz konusu değil. Bunun anlamı, ‘U’ şeklindeki yapı kilisenin önemli bir bölümü olmalı ki gömülerek terk edilmiş ve daha sonra burası bir şekilde başkaları tarafından kullanılmasın istenmiş.” diyor.
Aziz Nikolas kolyesi ne anlama geliyor?
Su altına gömülü bazilikada bu sezon önemli bulgulardan biri, üzerinde Aziz Nikolas figürü olan bir kolye ucu. Popüler ismiyle Noel Baba olarak bilinen Aziz Nikolas’ın kilisesi günümüzde Antalya / Demre’de yer alıyor.
Prof. Dr. Mustafa Şahin’e göre bu kolye ucu, buraya bir hacı kafilesinin geldiğini ya da en azından bir hacının geldiğini gösteriyor. Bu kişi, muhtemelen Kudüs’te hac ödevini yerine getirdikten sonra deniz yoluyla Demre’ye gelmiş, Aziz Nikolas’ın kilisesini ziyaret etmiş ve oradan anı olarak bir kolye satın almış. Daha sonra kara yoluyla Efes üzerinden İznik’e gelmiş ve su altındaki kiliseyi ziyaret etmiş ve eğer yanlışlıkla düşürmediyse bir anı olarak kolyesini kiliseye bırakarak gitmiş.
Prof. Dr. Mustafa Şahin, “Bunun bizim açımızdan önemi; şu anda kazısını yapmış olduğumuz kilisenin orijinalde bir hacı kilisesi olduğunu, yani burayı ziyaret eden insanların hacı olarak isimlendirilebileceklerini gösteren önemli yerlerden biri. Dolayısıyla kolye ucunu bu senenin en önemli buluntusu olarak değerlendiriyoruz.” diyor.
Aziz Neophytos Bazilikası
Roma İmparatorluğu’nda 313 yılında Milano Fermanı ile Hıristiyanlık serbest bırakıldı. Fakat fermandan önce, yani Hıristiyanlığın yasak olduğu yıllarda henüz 16 yaşında Aziz olan Neophytos, Romalı bir asker tarafından İznik Gölü kıyısında öldürüldü. Antik kaynaklara göre, Milano Fermanı’nın çıkmasından sonra Aziz Neophytos’un sevenleri, onun adına İznik Gölü’nün yakınında bir bu bazilikayı inşa etti.
Antik kaynaklarda, Aziz Neophytos’un anısına kentin hemen dışında kalan gölün kıyısında bir kilise inşa edildiği söyleniyor. Ayrıca 8. Yüzyılda Aziz Neophytos’un naaşının, yine İznik’te bulunan Koimesis Kilisesi’ne taşındığı biliniyordu. Fakat inşa edilen bu kilisenin nerede olduğu ve Aziz Neophytos’un naaşının neden taşındığını kimse bilmiyordu. Bazilika, 740 yılındaki depremle gölün derinliklerine gömülerek unutulmuştu. İznik’te, Tarihi Kültürel Mirası Tespit ve Havadan Fotoğraflama Çalışmaları sırasında tesadüfen bulunan bazilika, tüm bu soruları yanıtlamış gibi gözüküyor.
Hava fotoğraflarıyla tespit edilen bazilikanın, antik kaynaklarda geçen fakat yeri bilinmeyen Aziz Neophytos adına inşa edilen bazilika olması oldukça muhtemel. Bazilikanın içinde bulunan bir mezarın kapağının açık olması da naaşın daha önceden taşındığı bilgisini doğrular nitelikte.
Kaynak: Arkeofili